yulaf samanı

Bronşit ve bronşite bağlı nefes darlığı şikâyetlerinde yulaf samanının gücü tabiat ananın insana bir lütfudur diyebilirim. Çoğu zaman yulaf samanını bulmak zor olmaktadır. Bundan dolayı buğday veya arpa samanıyla aynı sonucu almak mümkün mü diye sorular sorulmaktadır. Ne yazık ki, yulaf samanının yerini bilinen hiçbir saman dolduramaz. Bu nedenle aynı amaç için diğer saman türlerini kullanmayınız.

Yulaf samanı demir, potasyum ve fosfor deposudur

Yulaf samanı yapraklarında bulunan demir ve potasyum başka hiçbir tahıl grubunun yapraklarında böylesine zengin değildir. Bu yapraklar adeta potasyum ve demir deposudur. Şüphesiz ki, içerdiği potasyum ve demir yetiştiği bölgenin iklim şartlarına ve toprağın kimyasına bağlı olarak değişkenlik gösterecektir. Yulaf samanı yapraklan en az 100 ppm ile 1200 ppm arasında değişen demir içermektedir. Potasyum içinse 1.600 ppm ile 80.000 ppm arasında değişkenlik gösterebilmektedir.

Anemi ve kalpte ritim bozukluğu şikâyeti olanlar için yulaf samanı kürü mükemmel bir destekleyicidir. Yulaf samanı bitkisinin içerdiği demir ve potasyumdan faydalanabilmek için yapraklarının toplanır toplanmaz belli bir sıcaklıkta hemen ısıl işlem görmesi gerekir. Aksi takdirde küründen yeteri derecede faydalanmak mümkün değildir.

Kür 1 : Ala (vitiligo) hastalığına karşı

Üç tatlı kaşığı (yaklaşık 15 gram) yulaf samanını kaynamakta olan bir litre klorsuz suyun içine atınız. Ağzı kapalı olarak kısık ateşte üç dakika kaynatınız. Ilıdıktan sonra süzünüz. Lekelerin olduğu bölgeye en az beş dakika etki ettiriniz (üzerinde bekletiniz) (pamuk kullanabilirsiniz). Etki ettirdikten sonra parmak uçlarınızla lekelerin olduğu bölgeleri hafif hafif bastırmadan yarım dakika ovuşturunuz. Daha sonra tekrar beş dakika etki ettiriniz. Beş dakikalık etki ettirme süresi tamamlandıktan sonra en az iki saat ellerinizi yıkamayınız. Bu işleme lekeler kaybolana kadar haftada üç kez devam ediniz.

Tüm bu işlemlere başlamadan önce ellerinizi iki-üç dakika ılık suyun içerisinde yumuşatmanız daha etkili olur. Kesinlikle kullanılmış olan yulaf samanı suyunu ertesi ve daha sonraki günler için kullanmayınız. Her defasında taze olarak hazırlanması ve kullanılması gerekir. Yulaf samanı suyunu hazırladıktan, süzdükten ve ılıdıktan hemen sonra uygulayınız. Yulaf samanı suyunu bir kaba alıp ellerinizi de beş dakika içine daldırabilirsiniz. Hazırlanan yulaf samanı suyunun, üzerinden on saat geçtikten sonra haricen veya dâhili olarak hiçbir şekilde kullanılmaması gerekir.

Kür 2 : Bronşit ve bronşite bağlı nefes darlığına karşı

Bir çay kaşığı (yaklaşık beş gram) yulaf samanını kaynamakta olan bir su bardağı klorsuz suya atınız. Ağzı kapalı olarak kısık ateşte beş dakika kaynatınız. Soğuduktan sonra süzünüz. Üç hafta boyunca haftada iki çay bardağı içilir. Üç haftadan sonra şikâyetin seyrine göre devam edilir. Yulaf samanı suyunu her içim için taze hazırlamak şarttır. Kesinlikle on saatten fazla beklemiş yulaf samanı suyunu haricen veya dâhili olarak kullanmayınız.

Kür 3 : Alzheimer, KOAH ve anemiye karşı

Bir su bardağı (150- 200 ml) klorsuz su önce kaynatılır. Kaynamaya başladıktan sonra bir tatlı kaşığı yulaf samanı ilave edilir ve kısık ateşte ağzı kapalı olarak yedi dakika kaynatılır. Yedinci dakika dolar dolmaz bekletmeden (sıcakken) süzülür. Ilıyınca yudum yudum içilir. Bir ay boyunca gün aşırı (gün atlayarak) sabah, öğle veya akşam yemeklerinden iki saat sonra yudum yudum içilir. Her defasında taze olarak hazırlanması gerekir. Bir ayda toplam onbeş kez içilmiş olacaktır. Bir aydan sonra onbeş gün ara verilir ve aynı şekilde bir kez daha tekrar edilir. Şikâyetlerin seyrine göre kür aynı şekilde dönem dönem tekrarlanabilir.

Not: Hekiminizin önerdiği ilaçlar varsa, mutlaka kullanınız. Bu bitkiye karsı alerjiniz olup olmadığını öğreniniz. Bu kitaptaki tüm bitkisel kürler ancak ve ancak yetişkinler içindir. Burada okuduğunuz bilgilerin, yardımcı ve destekleyici olduğunu gözardı etmeyiniz. Hekiminize danışmadan buradaki bilgilerle kendi kendinize kesinlikle teşhis koymayınız ve uygulamayınız. Unutmayınız ki. hastalık yoktur, hasta vardır. Her hastalığın seyri insandan insana değişir. Teşhisi koyacak olan ancak, bir hekimdir.

İlaç derken sevgili kardeşlerim.
Benim yaşadığım gibi,birçok ailenin de sıkıntı yaşadığı bu tecrübemi uzun zamandır sizlere yazmak istedim .
Nasip bu gece imiş.

Geçen sene bir buçuk yaşında olan kızım ağır bir öksürük geçiriyordu .

Derin bir hırıltı ve balgamla beraber nefes alamaz hale gelmişti.

Antibiyotik ve ilaç kullanımına hep mesafeli olan ben doktorumuzun “astıma çevirecek” iknasıyla antibiyotiğin ilk kürüne başlamıştık.

Ayriyeten nebulizatör cihazıyla da ilaçlı buhar desteği veriyorduk ki kızım, iyi olmaktan ziyade gittikçe hastalığı daha da kronikleşiyordu.

Geceleri ağır hırıltıyla beraber  nefes alamaz hale gelmişti.

Bir de nebulizatör cihazının ona verdiği sıkıntı adeta işkenceye dönmüştü ki,yavrucuğum uyanıkken ve uyurken terlemekten adeta suyun içinde yüzüyordu.

Doktora kontrole götürdüğümün her defasında ve telefon görüşmelerimizde ki hekimimiz sağolsun şehrimizin en iyi hekimlerinden olmakla beraber tavsiyeleri hiç bir fayda vermiyordu.

O da çaresiz antibiyotiğin ikinci reçetesini yazmak zorunda kalmıştı.
O gün derin düşüncelerle eve dönerken yolda değer verdiğim bir ablamızla karşılaştım.
Bana oğlunun bundan on yedi sene önce çok daha ağır bir durumda olduğunu, hekimlerin bu çocuk Ankara’da altı ay yatmak zorunda yoksa düzelemez” dediklerini ve bana tavsiye edeceği yulaf kürüyle çocuğunun tamamen bu hastalığı nasıl sildiğini anlattı.

Sağolsun ablamız  bana hemen köyden yulaf gönderdi ve  bende işe koyuldum.

Tarifi anlatıldığı gibi yapmaya çalıştım,kendisini defalarca aradım.

Gerçekten kardeşlerim,tarifi yaptıktan sonra, o ağır hırıltı ve öksürük içinde olan kızımın öksürüğü iki gün içinde ,hırıltısı da  4 gün içinde  kesildi.

Rabbimin nimetlerine şükürler olsun .Mutluluğumu bu sıkıntıyı yaşayan annelerin çok iyi anlayacağını biliyorum.

İlaç sanayisinin çare bulamadığı bu hastalığa, bir yulaf suyu biİznillah derman oluyordu.

Nihayet kardeşlerim, kızımın kontrol günü gelip çatmıştı.Doktora gitmeden önce tarifi bir güzel yazdım.

Yazdığım tarifi ona vermek istiyordum ,kabul eder ümidiyle kızımı da  alarak yola çıktım.
Kızımı doktora götürdüğümde ;

-“Doktor Bey doğrusu şu ki yazdığınız reçeteyi ikinci kez kullanmadım.

(niçin kullanmak istemediğimin sebebini anlattım) fakat bana tavsiye edilen şu bitkisel  tarifi kullandım” dediğimde doktor kızımı muayene ettiğinde hayretini gizleyemedi.

Çünkü haftalardır hırıltı,balgam,öksürükten muzdarip olan yavrucuğum mutlu bir şekilde karşısında duruyordu.
Ve dedim ki;
“Doktor Bey Siz de biliyorsunuz ki birçok aile bu hastalıktan ötürü çok çaresiz düşüyor şayet uygun görürseniz ,çocuğumun dününü ve bugününü gören ve takip eden bir hekim olarak bu bitkisel  tarifi size de verebilir miyim ,muztarip olan hastalara verir misiniz ?.

Fakat bitkilerle yapılan tedaviye nasıl bakıyorsunuz bilmiyorum ama inşallah bu tarif bize derman olduğu gibi birçok aileye de “İnşaAllah”  derman olur” dedim.

Tebessüm ederek “hayır neden karşı olayım “diyerek tarifi yazdığım kağıdı benden aldı.
Şimdi kardeşlerim size bronşit , astım ve öksürkten muzdarip olan  hastaları için kullanılan bu tarifi yazacağım.

İnşaAllah bizlere derman olduğu gibi ,sizlere de derman olur.

Önce ölçü olarak bir buçuk litrelik büyük su meşrebesi ( resimdeki gibi)kadar yulafla silme dolduruyorsunuz …, yulafı ben şehrimizde bulamadım.
Daha çok at ve hayvan besleyen çiftçilerde bulursunuz veya köylerde yaşayanlardan rica edin.
Yulafı güzelce taşlardan ayıklıyorsunuz. Biraz uzun sürüyor .Eşimle beraber oturduğumuzda iki saatimizi almıştı.Ama siz önce elekten eleyin sonra ayıklayın daha çabuk oluyor bunu da sonradan öğrendik.

Yulafları yıkadıktan sonra 5lt suyun içine koyuyorsunuz ve kaynatıyorsunuz,ta ki kaynayarak suyu azalacak öyle ki siz göz kararı “evet ben bu tencereyi süzersem buradan 7 bardak su çıkar” deyinceye kadar.

Sonra yulafları süzüp kalan 7 bardak suyu cam kavanozlara koyuyorsunuz ve soğuduktan sonra buzdolabına kaldırıyorsunuz.

Hasta olan kişi bir bardak yulaf suyunu 24 saat içinde içmek zorunda.

Ama yavaş yavaş ama bir defa da fark etmiyor.

Önemli olan 24 saatte bir bardak yulaf suyunu içmiş olması.

İçmeden önce çok az ılıtıp balla tatlandıracaksınız.Şerbeti anımsatan Çok hoş bir tadı oluyor.

Damak tadında çok seçici olan kızım neredeyse bir bardağın hepsini içmek istiyordu.

Önce ölçü olarak bir buçuk litrelik büyük su meşrebesi ( resimdeki gibi)kadar yulafla silme dolduruyorsunuz …, yulafı ben şehrimizde bulamadım.
Daha çok at ve hayvan besleyen çiftçilerde bulursunuz veya köylerde yaşayanlardan rica edin.
Yulafı güzelce taşlardan ayıklıyorsunuz. Biraz uzun sürüyor .Eşimle beraber oturduğumuzda iki saatimizi almıştı.Ama siz önce elekten eleyin sonra ayıklayın daha çabuk oluyor bunu da sonradan öğrendik.

Yulafları yıkadıktan sonra 5lt suyun içine koyuyorsunuz ve kaynatıyorsunuz,ta ki kaynayarak suyu azalacak öyle ki siz göz kararı “evet ben bu tencereyi süzersem buradan 7 bardak su çıkar” deyinceye kadar.

Sonra yulafları süzüp kalan 7 bardak suyu cam kavanozlara koyuyorsunuz ve soğuduktan sonra buzdolabına kaldırıyorsunuz.

Hasta olan kişi bir bardak yulaf suyunu 24 saat içinde içmek zorunda.

Ama yavaş yavaş ama bir defa da fark etmiyor.

Önemli olan 24 saatte bir bardak yulaf suyunu içmiş olması.

İçmeden önce çok az ılıtıp balla tatlandıracaksınız.Şerbeti anımsatan Çok hoş bir tadı oluyor

Böyle yedi gün içinde yedi bardağı bitirmesi gerekiyor.

Sonra on beş gün ara vereceksiniz.

Şayet kusarsa korkma demişti ablamız bana.

Çünkü içerdeki balgamı toplayıp dışarı atıyor.

Gerçekten öyle oldu kızım çok hafif kusmuştu ama hamd olsun o kusmayla beraber hırıltısıda geçti.

On beş gün sonra ablamızın dediği gibi sanki tekrarlayacak gibi oldu.

Hemen bir kür daha yaptım.Hamd olsun o günden bugüne bir sıkıntı yaşamadım.

Bu kışta kızımın hafif bir öksürüğü başlamış gibi oldu ki ben yine yulaf aramaya düşmüşken hamd olsun ıhlamurla durumu çabucak atlattık.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.