tarhana ev yapımı 1 kilo

  • Hızlı Kargo

    Siparişleriniz Hızlıca Kargoya Teslim Edilir
  • Kolay İade

    Rahat alışveriş yapmanızı sağlayan iade politikası
  • Her zaman Güvenilir

    Sadece %100 orijinal ürünler satıyoruz
  • Güvenli Alışveriş

    Verileriniz her zaman korunur

Favorilere Ekle
Stok kodu: BB-45535 Kategoriler: Etiketler: , ,

Açıklama

Çörekotlu doğal ev yapımı ekşimsi tadınada tarhana  Yarım ve Bir kiloluk paketlerde ayrıca 1-3 kiloluk kolilerde satışlarımızda mevcuttur.

Kahramanmaraş Tarhanasının Kısaca Tarihi

Dulkadir Beyliğinden beri yapıldığı bilinen, Kahramanmaraş’a ait yapılan tarhananın ayrı bir özelliği bulunmaktadır. Kahramanmaraşlılara göre tarhana kışlık zahiredir. Kabuğu soyulmuş buğdayın(dövme) pilav şeklinde pişirilip soğumasından sonra, yoğurtla karıştırılıp, çiğ üzerine serilerek kurtulan Kahramanmaraş tarhanası uzun ömürlü olup kolay kolay bozulmaz. Onun uzun ömürlü olması ihtiyaç anında yeteri kadar tüketilmesini kolaylaştır. Ayrıca yoğurt ve döğme protein ve nişasta bakımından zengin olduğundan tarhana çok besleyicidir.

Tarhana, Dulkadir Beyliği zamanında yapılıyordu. Yavuzun Mısır seferine giderken tarhanayı ikmal maddesi olarak bulundurduğu rivayet edilmektedir.

Fakat bu konu , henüz kesinlik kazanmamıştır. Araştırmaya devam edilmektedir. Mısır seferinde, Yavuz Elbistan’dan geçmiş ve ikmal maddesi olarak ekmeklik un, peksimet ve et gibi yiyeceklerle hayvanlara arpa , ot ve saman maddeler temin edilmiştir. Ancak ikmal maddeleri içinde tarhana bulunmamaktadır. Oysa Yavuz Sultan Selim annesi Ayşe Hatun(Gülbahar Sultan)’un Kahramanmaraşlı olması dolayısı ile Stanly Keer The Lions Of Marash adlı eserinde Kahramanmaraş’ta yaz mevsiminde yoğurt ve dövme pilavının karışımı ile yapılan tarhananın çiğlere serildiğini ikindi vaktinden sonra esen rüzgarla mis gibi kokan tarhana kokusunu şehre yayıldığını ayrıntılı bir şekilde anlatmaktadır.

 

Kış aylarının en lezzetli çorbalarından biri olan tarhananın faydaları saymakla bitmiyor.

Vitamin ve mineral açısından zengin olan tarhana çorbası, buğday unu, yoğurt, maya, domates, biber, soğan, sarımsak ve çeşitli baharatların yoğurulduktan sonra kurutulmasıyla elde edilen çok besleyici bir çorbadır.

Mayalama yani fermantasyon sonucu elde edilen tarhana her yaş grubu tarafından rahatlıkla tüketilebilecek bir besindir.

İşte tarhana çorbasının bilinmeyen faydaları:

– Bol miktarda A, B ve özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda çok faydalı maddeler vardır.

– Tarhananın vücuttaki fazla tuzu da attığını belirten uzmanlar, pankreası çalıştırarak insülin ifrazatını artırdığını, kanda şeker seviyesini ortaladığını kaydediyorlar.

– Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.

– Nefes borusundaki pislikleri temizler.

– Damar tıkanıklığı ve daralmasını önler.

– Doğal tokluk hissi verdiğinden dolayı zayıflama ilacıdır.

– Birçok yiyecekte olmayan P ve K vitaminlerini içerir, P vitamini kanamaları önler ve yumuşatır, K vitaminide kanın pıhtılaşma kabiliyetini artırır.

– Kansere karşı önemli bir koruma sağlayan antioksidan etkili quarcetin açısından en zengin bitki olan soğan tarhananın içindedir.

– Bağırsak temizlemede birebirdir.

– Astım ve bronşit hastaları için ön tedavidir.

– Çok etkili kolesterol düşürücü, mide asiti düzenleyicidir.

– Soğuk algınlığına karşı etkili vitaminler içerir.

– Cilt sıklığını korur.

– Acidophilus özellikle kadınlarda, cinsel organlardaki iyi ve kötü bakterilerin dengelenmesini sağlar.

– Yağ yakma özelliği olduğundan dolayı karın bölgesindeki zararlı yağları vucuttan atmaya yardımcı olur.

– Betaceroten antioksidan görevi görür. Kansere yol açan ve gözlere zarar verebilecek olan kimyasalları engeller.

– Yüksek kan basıncı düşürmeye yardımcı olur.

 

Tarhana Çorbası İçin Ürünler Ve Hazırlanışı:

4 Kişilik Tarhana Çorbası İçin Gerekli Malzemeler;300 gram tarhana,3 adet diş sarımsak,4 litre su,1 çay kaşığı kıuru nane,çok az tuz ve 50 gram tereyağ.

Kabın içerisine 4 litre su ve 300 gram tarhana ilave edip kaynayana kadar karıştırınız.Kaynayan çorbanın içerisine 3 adet diş sarımsağı ezerek ilave ediniz(sarımsak yemeyenler koymayabilir).En az beş dakika daha kaynatınız.Yeterli miktarda tuz ilave edip ocaktan indirin ve sosunu üzerine ilave ederek pişirme tamamlanmış olur.Afiyet olsun.

Sosun hazırlanışı;Tavaya tereyağ koyu eriyince nane ilave edilecek,isterseniz tatlı veya acı toz maraş biberi de ekleyebilirsiniz,yakmadan az miktarda karıştırıp mis kokusu gelince ocaktan indirip tarhana çorbasının üzerine ilave edip az bekletip yiyebilirsiniz.

Kahramanmaraş Tarhanası Ülkemizde bilinen tarhanadan farklıdır, şekli yapımı ve tadı Türkiyemizde tekdir.

Bu eşsiz lezzete şiir bile yazılmıştır.

Tarhana tartar 
Gamımı yırtar 
Eşkili çorba (Baklava gardaş)
Gel beni kurtar
Evden, komşu komşu dağıtılır firikler.
Ama yine çocukların tabanı şişer.
Karınlar patlayana kadar yenir tarhana,
Kuruyunca indirilir ambara, 
Bir iki günlük emek. 
Ama aylarca sürecek, bin bir çeşit yemek. 
Tarhana yapılması bu kadar zormuş demek.

 

Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Temiz, vitamin ve mineraller yönünden zengin olan tarhananın şifa kaynağı olduğunu söyledi.Tarhananın maraş yöresinin ev yapımı meşhurdur.

Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Temiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada,tarhananın içinde bulundurduğu çeşitli liflerden dolayı yüksek kolesterol, kalp krizi, kolon kanseri, obezite, yüksek tansiyon, hemoroid ve damar hastalıklarının azaltılmasında etkili olduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Temiz, tarhanada bulunan proteinlerin vücut için gerekli olan bazı aminoasitleri bolca ve dengeli olarak içerdiğini belirterek, ”Tarhana, vücudumuzun mikroplara karşı dirençli olması açısından önemli olan vitaminler ve mineraller yönünden zengindir. Tarhanada özellikle B vitaminleri bol miktarda bulunur. Kepeği uzaklaştırılmamış undan yapılan tarhanalardaki B vitaminleri içeriği kepeksiz undan veya göceden (kabuğu soyulmuş ve kırılmış buğday) yapılan tarhanalara göre daha yüksektir. Kalsiyum, demir ve çinko ise tarhanada bol bulunan minerallerdir” dedi.

Gıdalarla alınan proteinlerin vücuda yararlı olabilmesi için ilk aşamada mide ve bağırsaklarda sindirilerek aminoasitlere kadar parçalanması gerektiğini kaydeden Temiz, ”Aminoasitler bağırsaklardan kolayca emilir ve vücuda yarar sağlar. Sindirilemeyen proteinler ise dışkıyla dışarı atılır ve vücut bu proteinlerden yararlanamaz. Tarhananın bileşimine yoğurt ve bitkilerden kaynaklanarak dahil olan laktik asit bakterileri tarhanadaki proteinleri belli ölçülerde aminoasitlere parçalayarak tarhanayı sindirimi kolay gıda şekline dönüştürür. Böylece aminoasitler tarhana ile vücuda hazır olarak girerler ve bağırsaklardan kolayca emilerek vücuda yarar sağlar. Buna bağlı olarak tarhananın besleme değeri artmış olur” diye konuştu.

Proteinlerin sindiriminin özellikle bebekler ve yaşlılar için çok önemli olduğuna işaret eden Temiz, bebeklerde sindirim enzimlerinin yetersiz olduğunu, yaşlılarda ise sindirim enzimlerinin çalışmasının yavaşladığını, bu nedenle tarhananın bebekler ve yaşlılar için tüketimi özendirilecek, sindirimi kolay besleyici bir gıda olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Temiz, tarhananın buğday unu veya göce adı verilen kepeksiz buğday yarmasına yoğurt, maya, domates, biber ve soğan gibi çeşitli sebzelerle nane, dereotu ve çörtük gibi çeşitli aromalı otlar ve tuz eklenip yoğrularak elde edilen hamurun 1-5 gün süreyle fermantasyona bırakılması ve ardından kurutulmasıyla elde edilen sağlıklı, sindirimi kolay, beslenme değeri yüksek ve dayanıklı geleneksel bir fermente Türk gıdası olduğunu söyledi.

Tarhananın Türk kavimleri tarafından çok eski çağlarda üretilip tüketildiğinin tahmin edildiğini kaydeden Temiz, Orta Asya’dan göç eden Türklerle birlikte Anadolu’ya geldiğini ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde de İran ve Irak gibi imparatorluğa yakın komşu doğu ülkelere ve Rumeli üzerinden Macaristan ve Yunanistan gibi batı ülkelerine yayıldığının kabul edildiğini belirtti.

Temiz, Türklerle ırk yakınlığı bulunan Macarların tarhanayı Macaristan’a ve Finlandiya’ya kadar taşıdıklarını belirterek, bugün Suriye, Filistin, Ürdün, Lübnan ve Mısır gibi Yakındoğu ülkelerinde ”kishk”, İran ve Irak’ta ”kushik” veya ”kushuk”, Türkistan’da ”göce”, Yunanistan’da ”trahanas”, Macaristan’da ”tahonya”, Finlandiya’da ise ”talkhuna” ismiyle tarhanaya çok benzeyen gıdalar üretildiğini bildirdi.

Bileşimine katılan maddeler ve üretim tarzındaki değişiklikler nedeniyle tarhananın bölgelere göre çeşitlilik gösterdiğini kaydeden Temiz, genellikle İzmir, Manisa ve Burdur yöresinde yapılan un tarhanasının büyük bir kazanın dibine ”tarhana otu” adı verilen aromalı otun yerleştirilmesiyle yapıldığını söyledi.

Temiz, Kahramanmaraş ve köylerine özgü firiğin (yarı kurumuş tarhana) özellikle çocuklar tarafından ceviz içiyle birlikte çiğ olarak tüketildiğini, tamamen kurutulmuş tarhananın ise kış boyunca çorbalık ve çerez olarak değerlendirildiğini söyledi.

MARAŞ TARHANA GÜZELLEMESİ

Tarhana yapmak için koca kazanlar kuruldu

Odunlar yakmak için kazan altına vuruldu
Bereketten dolayı şükür namazları kılındı

Kaynar kazanda fokur fokur döğmey-i aş

Kulplu tasta elde, vurmak için arıyor baş

Kazan etrafını sarar mahallede çocuklar

Büyükler kazan karıştırır, yağlama dolar tabaklar

Kokusun duyunca büyümeye başladı bebekler

Bizim Naci yağlama yemekten, göbeğin şişirdi

Geçen sene dibine yaktı, bu sene güzel pişirdi

Dedemin küreği miras, hizmet eder bir ömür

Kavaktan yapanların küreği olur adeta kömür

Karıştıra, karıştıra kıvamı tutturduk şükür

döğmey-i pilav Leğene, teşe, boşaltıldı.

Etraf birden yağlama sevenlerle kuşatıldı.

Bizim mahallede aş uzmanıdır, Ayşe Teyze

Tuzu kıt, katık az olmuş, böylede olur neyse

Aş bereketli, bitmez ne kadar kalabalıkla yense

Midem tutturdu yağlama, ve salata diye 

Kel Hüsin, geçen öldü yağlama diye diye

Fıçılarda haftalarca beklemiş yoğurt ve ayran

Bir şey olmaz, üstünden geçse de bayram

Kıvam lezzeti şahane, anlatamaz başka kavram

Aşa, ayran yoğurttan sonra, kekikte katılır.

Sırık şaptalar sergi için, sıra sıra yapılır

Maharetli ellerde aş, ayran yoğurtla yoğrulur.

Tarhanayı güzün yapan, kış günü rahat oturur.

Tarhana yapmayanlar kışın perişandır, yorulur

Katıkla yoğrulan aş çığlara itina ile serilir

Tarhana yapan, savaş kazanmış asker gibi sevinir

Komşular erken kalkar, komşunun tarhasını serer

Sermeye gelmeyen gelinleri kaynanalar yerer

Gözü çapaklı gelin, tarhanayı sermeden damdan düşer

Dam başında serildikçe katıktan, güzel koku yayılır

Firik sevenler mahalleden geçerken bu kokuya bayılır.

Sabah erken, serilen tarhana ikindi firik olur

Firik sevenler derneği; ceviz, fındık, fıstık bulur

Bundan sonra acaba kimler gelir. Acaba ne olur

Elli çığ tarhanadan on çığı göz hakkı diye dağıtılır.

Beş çığda evde yenir. Gelen misafirlere dağıtılır.

Katık firik, firikte kuruyup ta tarhanaya döndü

Hüsin Şahadet kelimesi yerine, tarhana diyerek öldü

Mirasçılar, taksim ederken, önce tarhanayı böldü

Adan Zye tam bir, vitamin deposudur Tarhana

Eğer yapamıyorsan, fabrikası kuruldu, ordan alsana

Ah tarhana sen neymişsin meğer, bana destan yazdırdın

Zaman zaman mideye saplandın, içerimi kızdırdın

Senin çorbanı yapınca, tüm hastalıkları adeta yıldırdın

Yavuz Mısır çölünün sıcağını senin sayende geçti

Çöl fırtınalarında, askerlere verdiğin adeta dirençti

 

Kahramanmaraş Tarhanasının Kısaca Tarihi

Dulkadir Beyliğinden beri yapıldığı bilinen, Kahramanmaraş’a ait yapılan tarhananın ayrı bir özelliği bulunmaktadır. Kahramanmaraşlılara göre tarhana kışlık zahiredir. Kabuğu soyulmuş buğdayın(dövme) pilav şeklinde pişirilip soğumasından sonra, yoğurtla karıştırılıp, çiğ üzerine serilerek kurtulan Kahramanmaraş tarhanası uzun ömürlü olup kolay kolay bozulmaz. Onun uzun ömürlü olması ihtiyaç anında yeteri kadar tüketilmesini kolaylaştır. Ayrıca yoğurt ve döğme protein ve nişasta bakımından zengin olduğundan tarhana çok besleyicidir.

Tarhana, Dulkadir Beyliği zamanında yapılıyordu. Yavuzun Mısır seferine giderken tarhanayı ikmal maddesi olarak bulundurduğu rivayet edilmektedir.

Fakat bu konu , henüz kesinlik kazanmamıştır. Araştırmaya devam edilmektedir. Mısır seferinde, Yavuz Elbistan’dan geçmiş ve ikmal maddesi olarak ekmeklik un, peksimet ve et gibi yiyeceklerle hayvanlara arpa , ot ve saman maddeler temin edilmiştir. Ancak ikmal maddeleri içinde tarhana bulunmamaktadır. Oysa Yavuz Sultan Selim annesi Ayşe Hatun(Gülbahar Sultan)’un Kahramanmaraşlı olması dolayısı ile Stanly Keer The Lions Of Marash adlı eserinde Kahramanmaraş’ta yaz mevsiminde yoğurt ve dövme pilavının karışımı ile yapılan tarhananın çiğlere serildiğini ikindi vaktinden sonra esen rüzgarla mis gibi kokan tarhana kokusunu şehre yayıldığını ayrıntılı bir şekilde anlatmaktadır.

0.0/5
0 yorumları
0
0
0
0
0

Henüz inceleme yok.

Yalnızca bu ürünü satın almış olan ve hesapta oturum açmış müşteriler yorum bırakabilir.

Taksit Seçenekleri