Açıklama
Çoğumuzun adını az bildiğimiz genelde Kahramanmaraş yöresinde yetişen meşhur ismiyle tirşik veya Andırın doktoru dile bilinen diğer isimleri yılan fidanı, yılan ekmeği,yılan yastığı,tirşik,gavur pancarı,tirşik pancarı,buzağı otu,eşek kulağı,fil kulağı,dana ayağı,yabani pancar veya yaban pancarı ve de bilimsel adı dracunculus vulgaris olan yılan yastığı ismini çağrıltırdığının aksine sağlık için göz kamaştırıcı bitkilerden sadece birisidir.
NOT: Zehirli olmaları hayvanların ondan uzak durmalarına neden olur. Taze bitkiyi yemek, bulantı, kusma, ishal ve kalpte ritim bozukluklarıyla ölüme yol açan zehirlenmelere neden olabilir.Taze yaprakları haricen çıban ve basur gibi problemlerde kullanılmaktadır.
Gavur Pancarı’nın asıl mucizevi etkisinin ise sedef hastalığının iyileşmesine sağladığı katkıdır
Bilimsel olarak nasıl açıklanır bilinmez ama uygulama şekli şöyledir:
Yılan yastığının yumrulu köklerinden 5-6 adet un haline getirilinceye kadar dövülür ve yağda kavrularak bir macun elde edilir. Sedef hastası olan kişiye önce banyo yaptırılır ve ardından bu macun sedef hastası olan kişinin vücuduna sürülür. Bir gün bu şekilde hasta bekletilir ve yine banyo yaptırılır ve aynı işlem bir kez daha uygulanır. Toplamda en fazla iki ya da üç kez uygulanan bu işlem sonucunda sedef hastalığından eser kalmadığı iddia edilmektedir.
Çiğ olduğunda zehiri fazladır
Gavur Pancarı, esasında çiğken zehirli olan, yenilebilmesi için mutlaka kurutulması veya haşlanması gereken bir bitkidir. Çiğ bitki ağza değdiğinde bu toksik etki ağızda hafif kabarcıklara benzer bir etki yaratmaktadır. Bu bitkinin hem yumruları hem de taze yapraklarında bir takım zehir etkisi gösterebilen alkoloidler ve saponin adı verilen bileşikler bulunmaktadır. Saponin ve alkoloidler pek çok bitkinin bileşiminde belli oranda bulunur ancak gavur pancarında oranı biraz yüksektir. Kurutulduğunda veya haşlandıklarında bu miktarlar azalmaktadır.
Faydaları
Terletici ve balgam söktürücü özelliği bulunmaktadır.
Merhemi hazırlanarak dıştan deriye uygulanabilir. Bu krem yaralara ve mantar,sedef hastalığına faydalıdır.
Dahili olarak bronşit, astım, kronik nezle, bağırsak gazları ve romatizma için kullanılabilir. Bunun yılanyastığının tatlandırılması bal tercih edilebilir.
Boğaz ağrısı için kaynatılmış suyu ile gargara yapılabilir.
Ateş düşürücüdür.
Vücuda rahatlık verir. Basurda yararlı bir bitkidir.
Sinirleri uyarır.
Müshil etkileri vardır.
İltihaplanmaya karşı tesirlidir.
Kahramanmaraş,Osmaniye ve çevresinde gavur pancarı bitkisinden tırşik adında bir yemekte yapılır.
Tırşik çorbası tarifi :
Kahramanmaraş ve çevrelerinde tüketilen tirşik pancarı (yılan yastığı) ince ince doğranıp iyice yıkanır ve bir tencereye konur. Ölçü: doğranmış bitkiler tencerenin yarısından biraz fazla olmalı. Tencerenin içine sıcak su ilave edilir (tencerenin ağzından iki parmak aşağı). Bir miktar da yoğurt, nohut ve döğme (aşurelik buğday) ilave edilip iyice karıştırılır ve bekletileceği yere konur. Bu esnada doğranan bitkiler tencerede sıvı içerisinde yüzer durumda bulunur. Henüz soğumamışken tencerenin içindeki bu yüzer durumdaki kıyılmış yaprakların üzerine yavaş yavaş un ilave edilerek her tarafı unla kapatılır ve hava almaz hale getirilir. Bu esnada tencere fazla hareket ettirilmemeli ki üzerini örten bu hamurlaşmış un bozulmasın. Sonra tencerenin kapağı kapatılıp üzeri de çeşitli örtülerle kapatılıp mayalanmaya (ekşitilmeye) bırakılır. En az 12 saat bu şekilde bekletilir. Sonra örtü ve kapak açılır. Üst kısımdaki hamurlaşan un katmanı bir kaşıkla alınabildiği kadar alınır. Alınamayan kısım karıştırılır. Sıvının tadına bakılabilir, ekşimişse ocağa konup kaynayıncaya kadar karıştırılır. Kaynadıktan sonra ara ara karıştırılarak 3-5 saat pişirilir. Gerekirse buharlaşan suyun yerine kaynamış su ilave edilerek kıvamı ayarlanır. Yaprakların tadına bakılıp piştiği anlaşılınca sarımsak ve tuz ilave edilir. İyi ekşitilmişse ekstra limon veya nar ekşisi katılmasına gerek yoktur.
(ALINTI) SEDEF HASTALIĞI İÇİN ;Ben Ankara’nın bir ilçesinde bir okulda müdür yardımcılığı görevini yapıyorum. Bundan 12 yıl kadar önce, Anadolu’da bir köyde öğretmenlik yaparken, 11 yaşlarında bir öğrencim sedef hastalığına yakalanmıştı. Ben de çocukla ilgilendim. Ve babasıyla birlikte Ankara’da gezmedik hastane, doktor bırakmadık. Çocuk bir türlü iyileşmedi. Hastalık vücudunu tümüyle sarmıştı. Derileri dökülüyordu. Köyün birinde, askerliği sırasında bitkilerle ilaç hazırlayan bir askeri doktorun yanında bulunmuş bir yaşlı adam vardı. Son çare olarak o adama başvurduk, bizim bulunduğumuz köye gelmesini sağladık. Bu yaşlı adam çocuğu görünce, bunun çaresi çok basit dedi. Şaşırdık. Çünkü o güne kadar çocuk için çok büyük miktarlarda para harcanmıştı. Bize köyde, çalı diplerinde bulunan yabani pancar kökü (köyde gavur pancarı da denir) toplamamızı ve bunlardan 5-6 tane getirmemizi istedi. Pancar köklerini un gibi öğüttü ve bu unu yağda kavurdu. Çocuğa banyo yaptırdık ardından. Bu macun gibi maddeyi çocuğun tüm vücuduna sürdü. Bir gün bekleyip, çocuğa yeniden banyo yaptırıldı. Ve yeniden bu macun sürüldü. Ertesi gün de bu işlem bir kez daha tekrarlandı. Tertemiz oldu. O dökülen deriler nereye gitti anlaşılacak gibi değildi. Ve bundan sonra öğrencim sedef hastalığından kurtuldu. Şu anda o öğrencim evli ve çocukları var. Bir daha hiç bu hastalıkla karşılaşmadı. Bu olayı asla aklımdan çıkarmadım. Yakınlarımdan sedefe yakalanan olursa, hiç çekinmeden bu basit çareyi önerdim ve çok başarılı oldu. Çok okunan ve ilgi çeken köşenizde bu basit ilacı yayınlarsanız, size yazan birçok çaresiz kalmış sedef hastasına yardımcı olacağınıza inanıyorum.
UYARI : Doktor kontrolünde ve tarife uyularak kullanılmalıdır.
Henüz inceleme yok.